birsan alüminyum
Süleyman Ragıp Yazıcılar
Köşe Yazarı
Süleyman Ragıp Yazıcılar
 

MUTLU HEDEFİNE ODAKLANANLARA

Hayat çok şey öğretti şüphesiz, hepimiz tecrübelerimizin toplamıyız bir bakıma.   Kendi adıma, “şu hayattan ne anladın” diye ansızın soracak olsa biri, sakince şu cevabı verirdim:   Hz. Meryem Annemiz gebe kaldığında, çokça utandı ve toplumdan uzaklara doğru çekildi. Babasız çocuk dünyaya getirecekti, bunu nasıl anlatacaktı insanlara?  Yüreği daraldı, içi sıkıldı. Lakin takdir bu idi, vakti zamanı geldiğinde İsa Aleyhisselam doğdu.   Hz. Meryem, o demlerde “keşke unutulup gitseydim” diye içinden geçiriyordu, ne yapacağını bilemiyordu.  Bebeği kucağına alıp kavminin karşısına çıktığında, dört bir koldan hücum ettiler kendisine, “iffetsiz” diyen de oldu, “utanmaz” diye taş atan da çıktı. “Senin anne baban ahlaksız değildi” şeklinde sitem eden de vardı, “yazıklar olsun sana” diyerek küplere binen de vardı.   Meryem Annemiz hiç konuşmadı, tek ses etmedi, kendisini savunmadı, karşı tepkide bulunmadı. Sadece beşiği gösterdi, bekledi.  Ve işte o an, olan oldu, Hz. İsa Aleyhisselam beşikte dile geldi, annesinin tertemiz olduğunu ifade etti, kendisinin Allah’ın kulu ve râsulü olduğunu bildirdi. Herkesin ağzı açık kaldı, bu manzara karşısında diller tutuldu, gözler yerinden çıktı.   Buradan ilhamla şunu söyleyebilirim, öyle bir yaşayalım ki ortaya koyacağımız eserler, işler, faaliyetler vs. bizim adımıza konuşsun, bizim adımıza delil olsun, bizim adımıza işaret sayılsın.   Şu hayat yolunda gereksiz tartışmalardan uzak durarak, samimi ve ihlaslı şekilde eserler bırakalım geride.  Hayat bir anlamda, yapıp ettiklerimizden hasıl olacak bebeğimizin bizim adımıza konuşmasıdır. Ne mutlu işine, hedefine, eserine odaklananlara.
Ekleme Tarihi: 22 Ekim 2025 -Çarşamba
Süleyman Ragıp Yazıcılar

MUTLU HEDEFİNE ODAKLANANLARA

Hayat çok şey öğretti şüphesiz, hepimiz tecrübelerimizin toplamıyız bir bakıma.
 
Kendi adıma, “şu hayattan ne anladın” diye ansızın soracak olsa biri, sakince şu cevabı verirdim:
 
Hz. Meryem Annemiz gebe kaldığında, çokça utandı ve toplumdan uzaklara doğru çekildi. Babasız çocuk dünyaya getirecekti, bunu nasıl anlatacaktı insanlara? 

Yüreği daraldı, içi sıkıldı. Lakin takdir bu idi, vakti zamanı geldiğinde İsa Aleyhisselam doğdu.
 
Hz. Meryem, o demlerde “keşke unutulup gitseydim” diye içinden geçiriyordu, ne yapacağını bilemiyordu. 

Bebeği kucağına alıp kavminin karşısına çıktığında, dört bir koldan hücum ettiler kendisine, “iffetsiz” diyen de oldu, “utanmaz” diye taş atan da çıktı. “Senin anne baban ahlaksız değildi” şeklinde sitem eden de vardı, “yazıklar olsun sana” diyerek küplere binen de vardı.
 
Meryem Annemiz hiç konuşmadı, tek ses etmedi, kendisini savunmadı, karşı tepkide bulunmadı. Sadece beşiği gösterdi, bekledi. 

Ve işte o an, olan oldu, Hz. İsa Aleyhisselam beşikte dile geldi, annesinin tertemiz olduğunu ifade etti, kendisinin Allah’ın kulu ve râsulü olduğunu bildirdi. Herkesin ağzı açık kaldı, bu manzara karşısında diller tutuldu, gözler yerinden çıktı.
 
Buradan ilhamla şunu söyleyebilirim, öyle bir yaşayalım ki ortaya koyacağımız eserler, işler, faaliyetler vs. bizim adımıza konuşsun, bizim adımıza delil olsun, bizim adımıza işaret sayılsın.
 
Şu hayat yolunda gereksiz tartışmalardan uzak durarak, samimi ve ihlaslı şekilde eserler bırakalım geride. 

Hayat bir anlamda, yapıp ettiklerimizden hasıl olacak bebeğimizin bizim adımıza konuşmasıdır. Ne mutlu işine, hedefine, eserine odaklananlara.

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve habergebze.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.