Kırkımı devirdim, nice manaya kelimelerden elbise giydirip, süslü bayram çocukları gibi insan içine çıkarmak nasip oldu. Yazmayı yaşamanın bir parçası sayıyor gönlüm, bazen yazmadığımı yaşamamışım sanıyorum. Kelimeler beni heyecanlandırmaya devam ediyor, yeni bir kavramla karşılaştığımda içimde çiçekler açıyor, öğrenmekten büyük bir keyif alıyorum. Gönlümde nice kitap var, yazılmayı bekleyen. “Bir şeyin tamamını elde edemiyorsan bile elde edebileceğin kısmından vazgeçme” şeklindeki Mecelle kanunu yolumu aydınlatıyor daima, karınca kararınca üretmeye çalışıyorum. Niyetim daima en hoş kelimelerle dünyayı güzelleştirmeye çalışmak, kelimelerin büyülü ikliminden gönüllere doğru samimi şekilde dokunmak. ​Güzel söz sadaka imiş madem, benim de hayrım yazılarım, sözlerim olsun isterim. Ahirete inanıyoruz, kıyamet günü bizlere verilen nimetlerin hesabını vereceğimizi biliyoruz, yüreğimi kalem ve kelam sevgisiyle süsleyen ve bu uğurda bir hayat bahşeden Mevlamızın rızasını kazanmak için yazmaya çalışıyorum gücüm yettiğince, bu vadide samimi bir nefer olmanın derdindeyim. Kanımı kaynatan, göğsümü kabartan, ruhumun karşı koyamadığı bir cezbe bu, şükürden acizim. ​Kalem ve kelam ehli bir gençliğin hayalidir bizimkisi, yüreğindeki manaları al da gel, gönlünü kelimelerin büyüsüne sal da gel. Gel ki yedi deniz mürekkep olsa, tüm ağaçlar kalem olsa, sözleri tükenmeyecek olan Mevlamızın kudretinden hisseler düşsün bahtımıza, gel ki güzel bir sözün nasıl da sonsuza uzandığını, kalbi yakıp yandırdığını, insanı ummanlara saldığını görelim birlikte. ​Bahtına kelimeler düşenlere selam ederim. ​Hamd daima rahmetiyle bize beyanı öğreten, Kur’ân gibi eşsiz bir mana deryasını hediye eden Rabbimizedir. ​Salat ve selam sözü en güzel söyleyen, az kelimeyle çokça büyük manaları ifade eden, Adı Güzel Kendi Güzel Muhammed Aleyhisselama olsun. Not: Fotoğraf 2007 senesine ait, yaş 23, İkitelli’ye gidip geliyorum, GENÇ’te staj günleri..