selamet derneği kurban
birsan alüminyum

KIBRIS HAREKATI’NIN ASIL MİMARI ERBAKAN’DI

Gündem 20.07.2023 - 14:52
 

KIBRIS HAREKATI’NIN ASIL MİMARI ERBAKAN’DI

Kıbrıs’ı ele geçirmeyi kafasına koyan Rahmetli Erbakan, Ecevit’i İngiltere’ye uğurladıktan sonra, havaalanında “Başbakan Vekili” sıfatıyla Genel Kurmay Başkanı Semih Sancar’la bir görüşme yapar. Askerin Kıbrıs’a harekât yapabilecek durumda olup olmadığını öğrenir. Ordunun buna hazır olduğunu öğrenince, Erbakan ve Sancar Paşa buluşup Kara Kuvvetleri Komutanlığı’na giderler.
KIBRIS HAREKATI’NIN ASIL MİMARI ERBAKAN’DI. Kıbrıs’ı ele geçirmeyi kafasına koyan Rahmetli Erbakan, Ecevit’i İngiltere’ye uğurladıktan sonra, havaalanında “Başbakan Vekili” sıfatıyla Genel Kurmay Başkanı Semih Sancar’la bir görüşme yapar. Askerin Kıbrıs’a harekât yapabilecek durumda olup olmadığını öğrenir. Ordunun buna hazır olduğunu öğrenince, Erbakan ve Sancar Paşa buluşup Kara Kuvvetleri Komutanlığı’na giderler. Bu sırada Amerikan 6. Filo ’suda harekete hazır bir şekilde Akdeniz’e demir atmış beklemededir. Necmettin Erbakan Kara kuvvetleri Komutanlığı’nda 300 kişilik subay topluluğuna, Kıbrıs’ın Türkiye için vazgeçilmezliğini ve şehitliğin önemini anlatır. Subaylara, “Bana, 6. Filo harekete geçerse gemiyi infilak ettirebilecek, şehadete hazır 3 yiğit lazım” deyince, 300 yiğit aynı anda hızla ayağa kalkar ve “Hepimiz hazırız” cevabını verirler. Semih Sancar çıkışta: “Sayın Erbakan, siz isteseydiniz, şehitliğe hazır 3 kişiyi ben emrinize verirdim. Bu hassas dönemde bu denemeye ihtiyaç var mıydı?” diye sorar. Erbakan gayet sakin ve kendinden emin bir şekilde; “Paşam, ABD’nin Akdeniz’de savaş uçaklarını taşıyan gemileri var. Oradan gelecek saldırıyı önlemek için bunu istedim. Askerlerimizin, ‘Hepimiz şehit olmaya hazırız’ sözü Amerika’ya çoktan ulaştı bile. Bizim harekâtta kararlı olduğumuzu anlasınlar. Ve uçak kaldırmaya dahi cesaret edemesinler, diye bunu yaptım.” cevabını verir. Hakikaten, Kıbrıs Barış Harekatı’nda 6. Filo’dan 1 uçak bile harekete geçemez. Semih Sancar Paşa bu olayın ardından; “Erbakan bize askerliği öğretti.” der… Evet 20 temmuz günü Kıbrıs Barış Harekatı’nın 47. yıldönümüydü. Yine malum medya kuruluşları ve malum zihniyettekiler, ısrarla Kıbrıs Harekatı’nı Ecevit’in yaptığı yalanını paylaşıp durdular. Bu yalanı da her yıl olduğu gibi Dönemin Dışişleri Bakanı Turan Güneş’in ‘Ayşe tatile çıksın’ parolası hikayesini ballandıra ballandıra anlatarak taçlandırdılar. Oysaki harekâtın başladığı gün Ecevit Türkiye’de yoktu. Ecevit’in harekattan dahi haberi yoktu. Hatta hatta Ecevit kendisi İngiltere’deyken Erbakan’ın Başbakanlığa vekalet ederek bu kararı almasından ötürü diğer dış gezilerinde bir daha da vekaletin Erbakan’a verilmemesi kararını da almıştı… Yani Ecevit’in bu harekata uzaktan yakından herhangi bir ilgisi yoktu. Ama tüm topluma bu başarı Ecevit’in başarısıymış gibi sunuldu. Evet Türkiye düşmanlarının istemediği bir şey gerçekleşmiş ve Kıbrıs’ın yarısı ellerinden kayıp gitmişti. Şimdi zararın neresinden dönülse kârdır mantığı ile hareket edip, Kıbrıs’ı muhafazakar birinin fethettiği gerçeğini toplumdan gizleyip bunu Karaoğlan lakaplı Ecevit’e mâl etme zamanıydı. Bu işi de Türkiye’deki İsrail medyası ve akademisyen familyası üstlendi. Başarılı oldular mı..? Evet oldular işte bu da medyadaki propaganda gücünün başarısıdır. Ama hesaba katmadıkları bir şey vardı oda Tüm gerçeklerin bir gün mutlaka zeytinyağı gibi su yüzüne çıkacağı gerçeğiydi. Çıktı da… O tarihin en yakın şahidi Rauf Denktaş bir çok yerde yaptığı konuşmada; “Ecevit olmasaydı, ERBAKAN Kıbrıs’ın tamamını alacaktı.” cümlesini kullanarak, tarihe bu gerçeği açık açık haykırmıştı. Ama baskın basanındır yöntemini her dönem çok güzel kullanan yalancılar yalanlarına aynen devam ediyorlar. Olsun, bir gün gelecek tarih, üzerine kusanların üzerine kusacak. Ve gün gelecek bu insanlar üzerlerindeki kusmukla kokacak. -Şenay Tek- KIBRIS BARIŞ HAREKATI, ERBAKAN VE ECEVİT   Kıbrıs ve Erbakan Tarih: 20 Temmuz 1974, Hükümette CHP ve MSP koalisyon hükümeti vardır. Başbakan Yardımcısı Rahmetli Necmettin Erbakan’ın emri ile, Başbakan Bülent Ecevit’in karşı çıkmasına rağmen, yurt dışında olduğu bir sırada Kıbrıs Barış Harekatı başlatılır. Kıbrıs’ın bir kısmı alınır Rum zulmüne son verilir. Kısa bir zaman sonra zaferin tesiri ile CHP ülkede KARAOĞLAN ECEVİT rüzgarlarını estirmeye başlar. Hiçbir sebep yokken, zaferden 4 ay sonra Ecevit koalisyon hükümetini bozar, ortağına tekmeyi vurur. Ülke seçime gider. Ecevit’in CHP’si seçimden 1. Parti olarak çıkar ve hükümeti tek başına kurar. Bu acı tecrübeden sonra Erbakan hocam ölünceye kadar bir daha solcu görüşle hükümet kurmadı. Devlet Başkanı Recep Tayyip Erdoğan Kıbrıs Zaferi kutlamaları nedeniyle başta Oğuzhan Asiltürk, Temel Karamollaoğlu olmak üzere muhalefet partileri genel başkanlarını (HDP hariç) Kıbrıs’a davet eder. Oğuzhan bey davete icabet eder ama Kılıçdaroğlu, Meral Akşener ve Temel Karamollaoğlu kutlamalara katılmazlar. Erbakan’ın Milli Görüşüne sahip çıkan Saadet Kıbrıs Barış Harekatı kutlamalarına niye katılmadı? Yüzde yüz Emin’im ki CHP kutlamalara katılsaydı Saadet de katılırdı. CHP ve İyi parti idarecileri Milli Görüş’ün ana gayesinin; “Yeryüzüne Hakk’ın ve Kur’an nizamının hakim olması için Cihat aşkı ile çalışmak” diye özetleyebileceğimiz esaslardan oluştuğunu bilmiyorlar mı? Biliyorlar.  
Kıbrıs’ı ele geçirmeyi kafasına koyan Rahmetli Erbakan, Ecevit’i İngiltere’ye uğurladıktan sonra, havaalanında “Başbakan Vekili” sıfatıyla Genel Kurmay Başkanı Semih Sancar’la bir görüşme yapar. Askerin Kıbrıs’a harekât yapabilecek durumda olup olmadığını öğrenir. Ordunun buna hazır olduğunu öğrenince, Erbakan ve Sancar Paşa buluşup Kara Kuvvetleri Komutanlığı’na giderler.

KIBRIS HAREKATI’NIN ASIL MİMARI ERBAKAN’DI.

Kıbrıs’ı ele geçirmeyi kafasına koyan Rahmetli Erbakan, Ecevit’i İngiltere’ye uğurladıktan sonra, havaalanında “Başbakan Vekili” sıfatıyla Genel Kurmay Başkanı Semih Sancar’la bir görüşme yapar. Askerin Kıbrıs’a harekât yapabilecek durumda olup olmadığını öğrenir. Ordunun buna hazır olduğunu öğrenince, Erbakan ve Sancar Paşa buluşup Kara Kuvvetleri Komutanlığı’na giderler.

Bu sırada Amerikan 6. Filo ’suda harekete hazır bir şekilde Akdeniz’e demir atmış beklemededir. Necmettin Erbakan Kara kuvvetleri Komutanlığı’nda 300 kişilik subay topluluğuna, Kıbrıs’ın Türkiye için vazgeçilmezliğini ve şehitliğin önemini anlatır. Subaylara, “Bana, 6. Filo harekete geçerse gemiyi infilak ettirebilecek, şehadete hazır 3 yiğit lazım” deyince, 300 yiğit aynı anda hızla ayağa kalkar ve “Hepimiz hazırız” cevabını verirler.

Semih Sancar çıkışta: “Sayın Erbakan, siz isteseydiniz, şehitliğe hazır 3 kişiyi ben emrinize verirdim. Bu hassas dönemde bu denemeye ihtiyaç var mıydı?” diye sorar. Erbakan gayet sakin ve kendinden emin bir şekilde; “Paşam, ABD’nin Akdeniz’de savaş uçaklarını taşıyan gemileri var. Oradan gelecek saldırıyı önlemek için bunu istedim.

Askerlerimizin, ‘Hepimiz şehit olmaya hazırız’ sözü Amerika’ya çoktan ulaştı bile. Bizim harekâtta kararlı olduğumuzu anlasınlar. Ve uçak kaldırmaya dahi cesaret edemesinler, diye bunu yaptım.” cevabını verir. Hakikaten, Kıbrıs Barış Harekatı’nda 6. Filo’dan 1 uçak bile harekete geçemez. Semih Sancar Paşa bu olayın ardından; “ Erbakan bize askerliği öğretti.” der…

Evet 20 temmuz günü Kıbrıs Barış Harekatı’nın 47. yıldönümüydü. Yine malum medya kuruluşları ve malum zihniyettekiler, ısrarla Kıbrıs Harekatı’nı Ecevit’in yaptığı yalanını paylaşıp durdular. Bu yalanı da her yıl olduğu gibi Dönemin Dışişleri Bakanı Turan Güneş’in ‘Ayşe tatile çıksın’ parolası hikayesini ballandıra ballandıra anlatarak taçlandırdılar.

Oysaki harekâtın başladığı gün Ecevit Türkiye’de yoktu. Ecevit’in harekattan dahi haberi yoktu. Hatta hatta Ecevit kendisi İngiltere’deyken Erbakan’ın Başbakanlığa vekalet ederek bu kararı almasından ötürü diğer dış gezilerinde bir daha da vekaletin Erbakan’a verilmemesi kararını da almıştı…

Yani Ecevit’in bu harekata uzaktan yakından herhangi bir ilgisi yoktu. Ama tüm topluma bu başarı Ecevit’in başarısıymış gibi sunuldu. Evet Türkiye düşmanlarının istemediği bir şey gerçekleşmiş ve Kıbrıs’ın yarısı ellerinden kayıp gitmişti. Şimdi zararın neresinden dönülse kârdır mantığı ile hareket edip, Kıbrıs’ı muhafazakar birinin fethettiği gerçeğini toplumdan gizleyip bunu Karaoğlan lakaplı Ecevit’e mâl etme zamanıydı.

Bu işi de Türkiye’deki İsrail medyası ve akademisyen familyası üstlendi. Başarılı oldular mı..? Evet oldular işte bu da medyadaki propaganda gücünün başarısıdır. Ama hesaba katmadıkları bir şey vardı oda Tüm gerçeklerin bir gün mutlaka zeytinyağı gibi su yüzüne çıkacağı gerçeğiydi. Çıktı da… O tarihin en yakın şahidi Rauf Denktaş bir çok yerde yaptığı konuşmada;

Ecevit olmasaydı, ERBAKAN Kıbrıs’ın tamamını alacaktı.” cümlesini kullanarak, tarihe bu gerçeği açık açık haykırmıştı. Ama baskın basanındır yöntemini her dönem çok güzel kullanan yalancılar yalanlarına aynen devam ediyorlar. Olsun, bir gün gelecek tarih, üzerine kusanların üzerine kusacak. Ve gün gelecek bu insanlar üzerlerindeki kusmukla kokacak. -Şenay Tek-

KIBRIS BARIŞ HAREKATI, ERBAKAN VE ECEVİT

 

Kıbrıs ve Erbakan

Tarih: 20 Temmuz 1974, Hükümette CHP ve MSP koalisyon hükümeti vardır. Başbakan Yardımcısı Rahmetli Necmettin Erbakan’ın emri ile, Başbakan Bülent Ecevit’in karşı çıkmasına rağmen, yurt dışında olduğu bir sırada Kıbrıs Barış Harekatı başlatılır. Kıbrıs’ın bir kısmı alınır Rum zulmüne son verilir.

Kısa bir zaman sonra zaferin tesiri ile CHP ülkede KARAOĞLAN ECEVİT rüzgarlarını estirmeye başlar. Hiçbir sebep yokken, zaferden 4 ay sonra Ecevit koalisyon hükümetini bozar, ortağına tekmeyi vurur. Ülke seçime gider. Ecevit’in CHP’si seçimden 1. Parti olarak çıkar ve hükümeti tek başına kurar. Bu acı tecrübeden sonra Erbakan hocam ölünceye kadar bir daha solcu görüşle hükümet kurmadı.

Devlet Başkanı Recep Tayyip Erdoğan Kıbrıs Zaferi kutlamaları nedeniyle başta Oğuzhan Asiltürk, Temel Karamollaoğlu olmak üzere muhalefet partileri genel başkanlarını (HDP hariç) Kıbrıs’a davet eder. Oğuzhan bey davete icabet eder ama Kılıçdaroğlu, Meral Akşener ve Temel Karamollaoğlu kutlamalara katılmazlar.

Erbakan’ın Milli Görüşüne sahip çıkan Saadet Kıbrıs Barış Harekatı kutlamalarına niye katılmadı? Yüzde yüz Emin’im ki CHP kutlamalara katılsaydı Saadet de katılırdı. CHP ve İyi parti idarecileri Milli Görüş’ün ana gayesinin; “Yeryüzüne Hakk’ın ve Kur’an nizamının hakim olması için Cihat aşkı ile çalışmak” diye özetleyebileceğimiz esaslardan oluştuğunu bilmiyorlar mı? Biliyorlar.

 
Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve habergebze.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.