Yıllardır “halkın partisi” olduğunu iddia eden CHP, yapılan ilk genel seçimde halktan ancak 69 vekil çıkaracak kadar oy alabildi. O günden bugüne halk, bir kez bile CHP’ye güvenip tek başına iktidar yapmadı. Çünkü söylemleriyle eylemleri hiçbir zaman örtüşmedi; her zaman birbirine zıt oldu.
Darbelerin karşısında değil, hep yanında durdular. Halkın iradesine değil, generallere ve dış güçlere bel bağladılar. Sözde demokrasiyi savunuyorlar ama sandığa gidene kadar halkın yanında gibi davranıp, sandıktan sonra sandığa gidene de, sandıktan çıkana da hiçbir zaman saygı göstermediler.
Daha düne kadar yanlarına aldıkları aslında özde hiçbir zaman değer vermedikleri diğer partilerle el ele yürüyüp, kent uzlaşması adı altında, tam“destek hep destek” verdikleri ve desteklerini aldıkları partiye şimdi tavır takılır oldular.
Dün “Cumhurbaşkanı yapacağız” dedikleri adama bugün sırt çeviriyorlar. Nereden baksanız tutarsızlık. Bazı milletvekilleri çıkıp ülkesini yabancı ülkelere şikâyet ediyor. Mandacıdüşünce hâlâ zihinlerinin bir yerinde gizleniyor anlaşılan.
O zihnin hangi köşesine yer ettiyse, halk hâlâ bedelini ödüyor.
Atatürk'ün dokunulmazlığına bile 1951 yılında Meclis'te Atatürk’ü Koruma Kanunu gündeme geldiğinde, CHP’nin toplam 69 vekilinden yaklaşık 50 milletvekili ret oyu verdi. Bugün “Biz Atatürkçüyüz” diyerek Atatürk maskesinin arkasına gizleniyorlar. Belli ki ellerindeki tek sermaye bu. Ya sahip çıkmadıklarına sahip çıkıyor gibi görünüyorlar, ya da sadece işlerine geldiğinde Atatürk’ü hatırlıyorlar.
Velhasıl kelam, CHP şaşırtmıyor. Çünkü, yıllardır değişmeyen tek şeyleri bu: tutarsızlık. Kafa yapıları hep aynı, değişmiyorlar. Önceleri sahip çıkmadıklarına sonradan ya sahip çıkıyorlar, ya da sahip çıkıyor gibi görünüyorlar. Ya da önce sahip çıktıklarına daha sonra sırtlarını dönüyorlar. Neye sahip çıkacaklarına da şaşırmış durumdalar.
Önceleri “laiklik elden gidiyor, şeriat hortluyor” diyorlardı. Bu söylemin kazanç hanelerine bir fayda getirmediğini anladılar. Şimdi daha büyük sorun olan CHP li belediyelerinde iddia edilen yolsuzlukları nasıl savunacaklarını bilemez durumdalar.
Hiçbir zaman halkın iradesine ve kendileri gibi düşünmeyenlere değer vermeyen bir partinin iktidar olması mümkün değil. Bu millet aklıselimdir, feraset sahibidir. Bu Milletin maddi - manevi değerlerine saygı göstermeyen bir partiyi iktidar etmez..