Her sene efendim '' balık avlanma yasağı başladı '' veya '' balık avlanma yasakları kalktı  '' duyuruları yapılır.  Profesyonel balıkçılarla yapılan röportajlarda '' Bu sene palamuta doyacağız '' veya '' Balıkçıları yüzünü hamsi güldürecek ''  derler. Fakat, ne hamsi yüzümüzü güldürüyor, ne de palamut bereketi yaşanmıyor.  Etiketler ise devamlı yükseliyor.           Bir kaç yıldır Kocaeli Büyükşehir Belediyesi Körfezde takdire değer çalışmalara imza atıyor. Hem müsilaj tehlikesini ortadan kaldırmak hem de körfezi temizleyerek balık çeşit ve hareketliliğini arttırarak; Körfezin mümkün olan her yerinde denize girilebilmesini yani yüzülebilir hale getirilmesine gayret ediliyor. Bu çerçevede 23 arıtma tesisi hizmete alınarak körfezin kirletilmesine mani olunmaya çalışılıyor. Sanayi tesislerinin de sıkı denetlendiği haberlerini duyuyoruz.           Duymuşsunuzdur; Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Büyükakın'ın da katıldığı bir merasimle körfeze şu kadar bin balık şu kadar da resif bırakıldı diye. Hakikaten binlerce balık yavrusu ve resif bırakılmasına rağmen niye balık bereketi yaşanmıyor. Vatandaş, balık avlanma yasağı başladığı halde körfezde gırgırlarla balık avlandığını konuşuyor. Neymiş bilmem kaç metreden küçük tekneler yasak kapsamına girmiyormuş.  Bu da enteresan geldi bana.           Sahilde bu mevzu konuşuluyordu. Sen ne düşünüyorsun diye sordular birine. O da '' Yalova - Tuzla arasında bir hat çekilip profesyonel balık avlanma iki yıl yasaklansın. Sadece olta balıkçılığı serbest bırakılsın. Emin olun iki yıl sonunda  amatör oltacılarda ekmeğini denizden çıkaran kardeşlerimizde kazanançlı çıkacaklardır. Biraz sabırla körfezde bu mesele ortadan kalkabilir. '' dedi.Mantıklı geldi bana da.           Avrupadan tatile gelen bir kardeşimizde sohbete dahil odu, yaşadığı yerde olta balıkçılarının bile lisansı olduğunu söyledi. Hakikaten herkesin bir sertifikasl olmalı. Rastgele zıpkınla avlanılıyor. Kıyılarda midye kalmadı. Deniz ne kadar temizlenilirse temizlensin. İlgililer tedbir almazlarsa balık olmaz deniyor.           Bizler koyulaşan muhabbette demlenirken büyük bir yük gemisinin körfezden çıkış yaptığını gördük. O esnada sohbete katılanlardan biri '' Bunlarda acayip kirletiyor denizi '' dedi.           Makalemizde uzman olmadığımız balıkçılığı mevzu etmeye çalıştık. Konuşulanları, farklı önerilerde bulunanların ifadelerini satırlarımıza aktarmaya çalıştık. Bu memleket hepimizin. Herkes ikamet ettiği yerlerin kıymetini bilirse, bilikte daha yaşanılır yerlerde yaşamış olacağız. Temenni edelim üç tarafı denizle çevrelenmiş ülkemizde balık bereketiyle yaşayalım. Allah'a emanetsiniz Vesselam...