birsan alüminyum

Ersin Çelik ;Oysa aynı anda hem “kimse bilmesin” hem “devlet korumaya devam etsin” demek çelişkidir

Dünya 18.12.2025 - 08:48, Güncelleme: 18.12.2025 - 08:48
 

Ersin Çelik ;Oysa aynı anda hem “kimse bilmesin” hem “devlet korumaya devam etsin” demek çelişkidir

Usta Gazeteci Ersin Çelik KYK yurtlarındaki Aile bilgilendirmelerini proteste ederek gençlik üzerinden algı oluşturmaya çalışanlara güzel bir yazı ile cevap verdi:Son günlerde KYK yurtlarında kalan bazı öğrencilerin, gece belirli saatlerden sonra yurda giriş yapmamaları hâlinde velilerine SMS gönderilmesini protesto ettiklerini görüyoruz. Tartışma, yine hızlıca “özgürlük” ve “özel hayat” başlıklarına taşındı. Devletin gençlerin yaşamına müdahale ettiği, aileler üzerinden bir denetim kurduğu iddiaları dolaşıma sokuldu.
Açık söyleyeyim: Birileri yine üniversite gençliğinin enerjisini sömürmeye çalışıyor. Üstelik gençleri aileleriyle karşı karşıya getirecek bir dil kuruluyor. Sorumluluğunu başkasının üstlendiği bir alanda özgürlük talebinin sınırı nerede başlar? Önce şu gerçeği netleştirelim: KYK yurtları birer otel değildir. Özel işletme hiç değildir. Devletin, ailesini geride bırakıp başka bir şehirde eğitim hayatı kuran gençler için açtığı, gerçek maliyeti vergilerle sübvanse edilen kamusal barınma alanlarıdır. Bu da şu anlama gelir: KYK yalnızca barınma sunmaz; öğrencilerin güvenliği, can emniyeti ve kriz anlarında müdahale sorumluluğunu da üstlenir. Dolayısıyla bir öğrencinin gece boyunca yurda dönmemesi, “kişisel tercih” denilerek geçiştirilemez. Çünkü sabaha kadar ortada olmayan bir gencin başına bir şey gelirse, sorulacak ilk soru bellidir: “Devlet neredeydi?” Gençler reşit olduklarını ve özel hayatlarının ailelerine bildirilmesini istemediklerini söylüyor. Ancak burada kritik bir ayrım gözden kaçıyor. Kimse öğrencilerin kimle görüştüğünü ya da nereye gittiğini sorgulamıyor. Bildirilen tek bilgi şu: “Bu öğrenci, sorumluluğu KYK’da olan yurda dönmedi.” Bu, özel hayatın ihlali değil, kamusal bir sorumluluk bilgisi. Protesto edenler ise fiilen şunu talep ediyor: “Ailem bilmesin, idare karışmasın ama sorumluluk devlette kalsın.” Oysa aynı anda hem “kimse bilmesin” hem “devlet korumaya devam etsin” demek çelişkidir. Bu durumda en tutarlı tercih, KYK yurdu yerine kendi evinde kalmaktır. Devlet, sorumluluğunu üstlendiği bir alanda “görmeyeyim, bilmeyeyim” diyemez. Gençler de bu sorumluluğu yok sayarak sınırsız özgürlük talep edemez. Reşit olmak yalnızca yaşla değil, sorumlulukla anlam kazanır. Başkasının çatısı altında ve sorumluluğunda talep edilen sınırsızlık, yetişkinlik mi yoksa konforlu bir ergenlik hali mi?
Usta Gazeteci Ersin Çelik KYK yurtlarındaki Aile bilgilendirmelerini proteste ederek gençlik üzerinden algı oluşturmaya çalışanlara güzel bir yazı ile cevap verdi:Son günlerde KYK yurtlarında kalan bazı öğrencilerin, gece belirli saatlerden sonra yurda giriş yapmamaları hâlinde velilerine SMS gönderilmesini protesto ettiklerini görüyoruz. Tartışma, yine hızlıca “özgürlük” ve “özel hayat” başlıklarına taşındı. Devletin gençlerin yaşamına müdahale ettiği, aileler üzerinden bir denetim kurduğu iddiaları dolaşıma sokuldu.
Açık söyleyeyim: Birileri yine üniversite gençliğinin enerjisini sömürmeye çalışıyor. Üstelik gençleri aileleriyle karşı karşıya getirecek bir dil kuruluyor.
Sorumluluğunu başkasının üstlendiği bir alanda özgürlük talebinin sınırı nerede başlar?
Önce şu gerçeği netleştirelim: KYK yurtları birer otel değildir. Özel işletme hiç değildir. Devletin, ailesini geride bırakıp başka bir şehirde eğitim hayatı kuran gençler için açtığı, gerçek maliyeti vergilerle sübvanse edilen kamusal barınma alanlarıdır. Bu da şu anlama gelir: KYK yalnızca barınma sunmaz; öğrencilerin güvenliği, can emniyeti ve kriz anlarında müdahale sorumluluğunu da üstlenir. Dolayısıyla bir öğrencinin gece boyunca yurda dönmemesi, “kişisel tercih” denilerek geçiştirilemez. Çünkü sabaha kadar ortada olmayan bir gencin başına bir şey gelirse, sorulacak ilk soru bellidir: “Devlet neredeydi?”
Gençler reşit olduklarını ve özel hayatlarının ailelerine bildirilmesini istemediklerini söylüyor. Ancak burada kritik bir ayrım gözden kaçıyor. Kimse öğrencilerin kimle görüştüğünü ya da nereye gittiğini sorgulamıyor. Bildirilen tek bilgi şu: “Bu öğrenci, sorumluluğu KYK’da olan yurda dönmedi.” Bu, özel hayatın ihlali değil, kamusal bir sorumluluk bilgisi. Protesto edenler ise fiilen şunu talep ediyor: “Ailem bilmesin, idare karışmasın ama sorumluluk devlette kalsın.”
Oysa aynı anda hem “kimse bilmesin” hem “devlet korumaya devam etsin” demek çelişkidir. Bu durumda en tutarlı tercih, KYK yurdu yerine kendi evinde kalmaktır. Devlet, sorumluluğunu üstlendiği bir alanda “görmeyeyim, bilmeyeyim” diyemez. Gençler de bu sorumluluğu yok sayarak sınırsız özgürlük talep edemez.
Reşit olmak yalnızca yaşla değil, sorumlulukla anlam kazanır.
Başkasının çatısı altında ve sorumluluğunda talep edilen sınırsızlık, yetişkinlik mi yoksa konforlu bir ergenlik hali mi?
Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve habergebze.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.