KUM SAATİ
Kum saatinden dökülen kumlar gibi
Sessizce tükenirken umutlar
Her düşen tanede
Biraz daha… solgunlaştın
Birbirine dokunmadan düştü düşler
Yavaş yavaş kısıldı sesin.
Kimse duymadı son tanenin fısıltısını
Bir Rabbim, duydu, bir de ben.
Seninle giden kelimeleri
Hâlâ yüreğimde taşırım.
Zaman, derin iz bırakarak geçiyor usulca
Solmuş ellerinden kayan hatıralar gibi
Her an, bir öncekinden daha kırılganım
Senden geriye kalan
İç dünyamda koskocaman bir boşluk.
Ve adını unutmayan yüreğim.
Kum saatinde dökülen her tanecik
İçimden eksilen bir parça oldu
Ve artık sensiz hatıralarla baş başayım.
Söyleyemediklerim boğazımda düğümlenip kaldı
Sustum.
O son taneyle gömüldü tüm zamanım.
Gözlerim, hep o son taneye takılıp kaldı
Bir daha dolmayacak bir bekleyişle.
Ne sen dönersin
Ne de kapanır, içimde açılan yaranın yeri.
Ama bil ki;
Her zaman aklımda sen varsın.
Nihat Kurnaz