Temmuz ayının enflasyon rakamı 2.08 olarak açıklandı.
Kavun, karpuzun, domatesin, biberin, patlıcanın, fasulyenin vb hasılı, yaz mevsiminin çokça üretilen ürün fiyatları düşer beklentisindeki vatandaş sükut u hayale uğradı. Fiyatların düşme beklentisi Temmuz'da gerçekleşmedi. Bakalım Ağustosta ne olacak.
İnternet aleminde bişekilde bulunup paylaşılıyor veya maksatlı yayınlanıyor. Adamlar binbir sitemle bir kamyon karpuzu taşocağına boşaltıyorlar. Kasa kasa domatesler, biberler meralara saçılıyor. Vicdanları rahatsız eden videoların propaganda aracı olarak kullanılmaları da manidar.
Halk arasında çokça konuşulan; Fiyatlar düşmesin diye '' Hal mafiyaları döktürüyor '' söylentilerine; '' Süper marketlerde döktürüyor '' sitemleri eklendi. Nimetlerin heder edilmelerine mi üzülelim, fiyatlarla oynayıp garip gurabayı mağdur etmelerine mi kızalım. Dendiği gibi ilgili yetkililerin seyirci kalmalarına mı içlenelim.
Marketlerde çalışan bir tanıdığınız muhakkak vardır. Beş kişinin başedemeyeceği iş yoğunluğunu; Üç kişilik ekiple götürdüklerini söylüyorlardır. Adamlar daha az kişiyle daha çok kazanıyor, çalıştırdıklarına madah bir ücretde vermiyorlar. Ne tarafa dönseler kâr ediyorlar yani.
Zaman zaman denk geliyorsunuzdur; Market çalışanları paket paket beyaz et ürünlerini çöp bidonlarına döküyorlar. Çürümeye yüz tutan sebze, meyvelerin atılmasına alıştıkta bu et ürünlerinin atılması olacak şey değil. Arkadaş, tüm dünyada bir ürünün son kullanım tarihi(SKT) yaklaşınca o ürün fiyatlarını ciddi oranda düşürerek satışa sunarlar. Böylece hem ürünlerini satmış kâr etmiş olurlar hem de vatandaşa ucuza ürün satmış oluyorlar. Küçümsemeyin, ekonomiye de katkıda bulunmuş, israftan kaçınmış oluyorlar.
Yazılı görsel basında bu mevzu çokça işlenmesine rağmen netice alınmıyor. Ürünler üzerinden spekülasyon yapmaya devam ediyorlar. Öyle uzmanlaştılar, profesyonelleştilerki; Seçim vakti patates - soğanla başladıkları spekülasyona hemen her gün seçtikleri bir ürünle devam ediyorlar. Bakıyorsunuz sarımsak bulunmuyor, sonra limon, yumurta vs derken takip etmekte zorlanıyoruz. Galiba alıştık. Sipekülasyon yapmazlarsa kızacağız.
Efendim küçük esnaf vergi vermiyormuş. Peki, çok kazanan marketler - süper marketler vermeleri gereken vergileri beyan ediyorlar mı ? Devamlı sirküle ettikleri, çalışanlarını niye sürekli çalıştırmıyorlar. Düşük ücret verdikleri yetmiyor gibi, kıdem tazminatı ödememek için devamlı yeni simaları çalıştırıyorlar.
Çalışanlar olmasa vergiyi kim verecek dedirtiyorlar. Yahu, bari biraz insaflı olun. Satılamayan ürünleri vatandaşa dağıtmıyorsanız, çalıştırdığınız insanlara verin. Her ürünün raf ömrü belli. Çürümeden muzu, şeftaliyi, domatesi vb çalışanına versen emin ol, bir sonraki gün daha şevkle çalışacak, verimliliğini arttırmış olacaksın. Mevzu uzun. Netice olarak VESSELAM diyelim ve noktalayalım..