Düşünsenize; İhraç edilemeyen portakalın kg ı 39.90 TL ye, mandalina 30 - 40 TL ye, elma 42 Tl, yerli muz bazı marketlerde 79 TL, bazı marketlerde 89 TL. Domates 70 Tl, biber 80 TL, ıspanak 50 TL, limon 25 TL, salatalık 65- 70 TL, lahana 40 - 50 TL, kereviz 60 TL, turp 40 - 50 TL. Kestane kg’ı 300 TL ye satılıyor.
Pazara, markete, manava giden memleketim insanı bu rakamlarla alışveriş yapıyor. Enflasyon rakamlarını hesaplayanlar muhakkak bunları da dikkate alıyorlardır. Tabi, hayatımızda sadece sebze- meyve yok. Bu işin kıyma (kg 650 TL), parça et ( kg 700 TL ) olduğunuda unutmayalım.
Tabi et dedik, et reyonunda rakamlar daha da uçuk. Emekli, asgari ücretli, hasılı, dar gelirli pirzolayı (kuzu pirzola kg ı 1300 TL ), antrikotu ( dana antrikot kg ı 930 - 1000 TL arası ) unuttu. Hele hele sucuk (en ucuzunun kg ı 1000 TL ), pastırma ( kg ı 1300 - 1500 TL ) , kavurma, kurumuş et iyice unutuldu. Mazide kaldı...
Tabi, bütün yiyeceklerimizi rakamlarıyla beraber zikretmemizin sebebi asgari yaşam maliyetinin bu rakamlarla 30.200 TL yi aştığını görüyoruz. İlgili, kurum ve kuruluşların araştırmalarıyla çıkan rakam bu. Dört kişilik bir ailenin harcaması üzerinden yoksulluk sınırı ise 75.973 TL olmuş.
Peki, bu rakamların ışığında açıklanan Şubat 2025 enflasyonu nedir? Evet, Şubat enflasyonu 2,27 olarak açıklandı. Buna göre Ocak ayı (5.03 ), Şubat ayı ( 2.27 ) enflasyon toplamları ( 7.3 ) oldu.
Gönül arzu ederki enflasyon rakamları 0.0 lı rakamlarla açıklansın. Üzülerek ifade edelim, ne eksen yetişir memleketimiz, ülkemiz; Dünya Sefalet Endeksinde 21 ci sırada yer alıyor. Ne kadar üzücü değil mi ?! Ama emin olun gene de karamsar değiliz. 156 ülkenin baz alınarak yapılan bu sıralamada olmamız hiç yakışmıyor.
Tarımın dört mevsim işlendiği coğrafyamız var. Yer altı zenginliklerimiz deseniz, ne arasanız var. Üretim dorukta, ihracat dorukta. Peki neden yoksulluk sıralamasında 21 ci sıradayız ?!
Geçmişte Rahmetli Prof Erbakan Hocamızın dediği gibi; Faiz ekonomisinden vazgeçilmezse, her sene sonunda önümüzde yıl asgari ücret tek haneli rakamlara düşecek diye avunur dururuz.
Arkadaş, yerli - milli sanayi olmalı. Rahmetli Erbakan Hocamızın dediği gibi gazoz - kola - montajla sanayi olmaz. Bugün her alanda övündüğümüz sanayi kuruluşları Erbakan hocamızın temelini attığı, üretime geçen fabrikalar.
Enflasyon, emekli maaşları, asgari ücret, dar gelirli yaşam vb gelir dağılımının adil olmadığından perişan vaziyette. Ülkemizde emek ( çalışan ) değil iş kıymetli. Bunu tersine çevirmediğimiz müddetçe; Mağdur kesim hep çoğunluk olarak kalacaktır. Yani, üst ve alt tabaka şişkin orta tabaka daraldıkça enflasyon rakamları, maaşlar hep üzücü olacaktır.
Evet, makalemize '' Enflasyon emekliyi, dar gelirliyi, asgari ücretliyi, sahipsizi, mazlumu alakadar eder. Öyle anlaşılıyor ki; İktidarında, ana muhalefetinde enflasyon umurunda değil..'' başlığını atmamızın sebebi daha iyi anlaşılıyor değil mi. Gündemlerinde ekonomi yok, varsa - yoksa erken seçim. Yeni Cumhurbaşkanı belirleme.
Allah(cc) yardımcımız olsun. Vesselam..