birsan alüminyum
Emrullah Akbulat
Köşe Yazarı
Emrullah Akbulat
 

Doğruya doğru, yanlışa yanlış, hırsıza da '' HIRSIZ '' deme gibi sorumluluğumuz var..

Bize ağır gelen kendimizdir. Yolda, okulda, işte, başkaları ile birlikte taşıdığımız kendimiz. Cahit Zarifoğlu '' Rasûlü’nü bütün dinlere üstün kılmak için doğruya giden yolun tâ kendisiyle ve adâlet ve hakkaniyet üzere oturan hak din ile gönderen O’dur; müşrikler hoşlanmasa da! '' Saf suresi / 9. Ayet            Seçicilik; İnancımızın bize öğütlediği  tartışılmaz doğru tutumdur. Öyle ya, iyiyi kötüden, Hakkı  batıldan ayırmayı bilmiyorsak biz nasıl doğru yol ( İslâm ) üzere olduğumuzu söyleyebiliriz ki. Emin olmak, tereddütsüz yaşamak gibi bir sorumluluğumuz var.               Peygamberimiz Hz Muhammed (sav ) Hz şöyle buyurmuştur: " Sizden öncekiler şu sebeple helâk oldular, Onlar, şerefli bir kimse hırsızlık yaptığı zaman, hırsızı serbest bırakırlar. Güçsüz bir kimse hırsızlık yapınca da ona ceza uygularlardı. " (eş-Şevkânî, Neylü'l-Evtâr, VII,131,136).                 Doğruyu konuşmak, hakikati kabullenmek gibi ulvi görevimiz var. Hırsıza şakşakçılık yapmak yerine, adaletin yerini bulmasını savunmalıyız. Unutmamalıyız ki adalet, varlıklıya da  garibana da, güçlüye de zayıfa da  aynı mesafede olmalıdır.  “ Kim bir kötülük görürse, onu eliyle değiştirsin. Şayet eliyle değiştirmeye gücü yetmezse, diliyle değiştirsin. Diliyle değiştirmeye de gücü yetmezse, kalbiyle düzeltme cihetine gitsin ki bu imanın en zayıf derecesidir. ” (Müslim, Îmân 78. Ayrıca bk. Tirmizî, Fiten 11; Nesâî, Îmân 17)           Adil düşüncede sesi gür olanın yahut ne bileyim kalabalıkların heva ve hevesleri istikametinde tavır takınılmaz. '' Tabiatın, tarihin, toplumun ve kendi belirleyiciliği insanın dört zindanıdır ” diyenler ne doğru söylemişler. Sıralamak gerekirse;  Bunlar içerisinde en zor olan insanın kendisidir. Mesele insanın kendisini aşmasıdır.  Kafesi  kırma; istek, arzu ve şuuru diri olmalıdır.. “ Mü’minler birbirlerini sevmekte, birbirlerine acımakta ve birbirlerini korumakta bir vücuda benzerler. Vücudun bir uzvu hasta olduğu zaman, diğer uzuvlar da bu sebeple uykusuzluğa ve ateşli hastalığa tutulurlar. ”  Buhârî, Edeb 27; Müslim, Birr 66           Müslüman neme lazımcı değildir. Bana neci hiç değildir. İlgilidir. Merhamet ve doğruluk üzerine yaşamak müslümanın şiarıdır. Nasıl ki, hırsıza - hırsızlığa karşı olma gibi bir mesuliyeti varsa; Mağdura, mazluma, sahipsize sahip çıkma, şefkat gösterme  görevide var.           Hakikaten desinler için yapılan iyilik nasıl ki riya ise; Haksız çoğunluğa yahut oluşturulan yığınlara katılarak '' desinler '' tavrı sergilemekte yanlış. Unutmayalım ki her şeyin gerçeği makbuldür, sahtesi değil. Rabbimiz cümlemizi dosdoğru yolunda olanlardan eylesin İnşaallah. Vesselam.  
Ekleme Tarihi: 02 Ekim 2025 -Perşembe
Emrullah Akbulat

Doğruya doğru, yanlışa yanlış, hırsıza da '' HIRSIZ '' deme gibi sorumluluğumuz var..

Bize ağır gelen kendimizdir. Yolda, okulda, işte, başkaları ile birlikte taşıdığımız kendimiz. Cahit Zarifoğlu
'' Rasûlü’nü bütün dinlere üstün kılmak için doğruya giden yolun tâ kendisiyle ve adâlet ve hakkaniyet üzere oturan hak din ile gönderen O’dur; müşrikler hoşlanmasa da! '' Saf suresi / 9. Ayet
           Seçicilik; İnancımızın bize öğütlediği  tartışılmaz doğru tutumdur. Öyle ya, iyiyi kötüden, Hakkı  batıldan ayırmayı bilmiyorsak biz nasıl doğru yol ( İslâm ) üzere olduğumuzu söyleyebiliriz ki. Emin olmak, tereddütsüz yaşamak gibi bir sorumluluğumuz var.    
          Peygamberimiz Hz Muhammed (sav ) Hz şöyle buyurmuştur: " Sizden öncekiler şu sebeple helâk oldular, Onlar, şerefli bir kimse hırsızlık yaptığı zaman, hırsızı serbest bırakırlar. Güçsüz bir kimse hırsızlık yapınca da ona ceza uygularlardı. " (eş-Şevkânî, Neylü'l-Evtâr, VII,131,136).      
          Doğruyu konuşmak, hakikati kabullenmek gibi ulvi görevimiz var. Hırsıza şakşakçılık yapmak yerine, adaletin yerini bulmasını savunmalıyız. Unutmamalıyız ki adalet, varlıklıya da  garibana da, güçlüye de zayıfa da  aynı mesafede olmalıdır. 
“ Kim bir kötülük görürse, onu eliyle değiştirsin. Şayet eliyle değiştirmeye gücü yetmezse, diliyle değiştirsin. Diliyle değiştirmeye de gücü yetmezse, kalbiyle düzeltme cihetine gitsin ki bu imanın en zayıf derecesidir. ” (Müslim, Îmân 78. Ayrıca bk. Tirmizî, Fiten 11; Nesâî, Îmân 17)
          Adil düşüncede sesi gür olanın yahut ne bileyim kalabalıkların heva ve hevesleri istikametinde tavır takınılmaz. '' Tabiatın, tarihin, toplumun ve kendi belirleyiciliği insanın dört zindanıdır ” diyenler ne doğru söylemişler. Sıralamak gerekirse;  Bunlar içerisinde en zor olan insanın kendisidir. Mesele insanın kendisini aşmasıdır.  Kafesi  kırma; istek, arzu ve şuuru diri olmalıdır..
“ Mü’minler birbirlerini sevmekte, birbirlerine acımakta ve birbirlerini korumakta bir vücuda benzerler. Vücudun bir uzvu hasta olduğu zaman, diğer uzuvlar da bu sebeple uykusuzluğa ve ateşli hastalığa tutulurlar. ”  Buhârî, Edeb 27; Müslim, Birr 66
          Müslüman neme lazımcı değildir. Bana neci hiç değildir. İlgilidir. Merhamet ve doğruluk üzerine yaşamak müslümanın şiarıdır. Nasıl ki, hırsıza - hırsızlığa karşı olma gibi bir mesuliyeti varsa; Mağdura, mazluma, sahipsize sahip çıkma, şefkat gösterme  görevide var. 
         Hakikaten desinler için yapılan iyilik nasıl ki riya ise; Haksız çoğunluğa yahut oluşturulan yığınlara katılarak '' desinler '' tavrı sergilemekte yanlış. Unutmayalım ki her şeyin gerçeği makbuldür, sahtesi değil. Rabbimiz cümlemizi dosdoğru yolunda olanlardan eylesin İnşaallah. Vesselam.

 

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (3)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve habergebze.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
SİMYCI
(02.10.2025 10:17 - #1290)
Kanunların yaptırım gücünün yetersiz kaldığı ülkelerde insanlar olaylara neden müdahil olmazlar ? Kişisel Güvenlik ve İntikam Korkusu İnsanlar, zayıf yaptırım nedeniyle suçluların cezasız kalıp misilleme yapmasından, yani kendilerine veya ailelerine zarar vermesinden korkarlar. Devletin koruma gücüne güvenmezler. Adalete Güven Eksikliği ve Sonuçsuzluk Olaylara karışmanın, tanıklık yapmanın veya ihbarda bulunmanın boşa bir çaba olacağını düşünürler, çünkü hukuki süreçlerin sonunda suçlunun serbest kalacağına veya adaletin sağlanamayacağına inanırlar. Bürokratik Zorluklar ve Taciz Yasal süreçlerin uzun, yorucu ve karmaşık olması, ayrıca yetkililer tarafından desteklenmek yerine şüpheli muamelesi görme veya ek zorluklarla karşılaşma ihtimali insanları geri tutar. Toplumsal Normlar ve Utanç (Başına İş Açmama) Toplumda "kendi işine bakma" normu baskın gelir. Olaylara karışanlar, kahraman yerine "gereksiz yere risk alan" veya "başına iş açan" olarak görülebilir ve bu toplumsal yargıdan kaçınmak isterler. Hal böyle olunca en akıllıcası üç maymunu oynamaktır.
Emrullah Akbulat Yorumunuz için teşekkür ederim Allah'a emanetsiniz..
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve habergebze.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
a.eser
(02.10.2025 10:20 - #1291)
Amin inşallah
Emrullah Akbulat Teşekkür ederim hocam. Allah'a emanetsiniz..
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve habergebze.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
NihatKurnaz
(02.10.2025 14:32 - #1292)
Peygamber efendimizin döneminde, zengin bir ailenin suçu bağışlanması için, peygamber efendimize gelirler, peygamber efendimizin cevabı aynen şöyle olmuştur, vallahi suç işleyen kızım fatima da olsa ona hak ettiği cezayı veririm diye, belki kelime ve anlatımımda eksiğim olmuştur ama bu hadis böyleydi diye hatırlıyorum. Eline kalemine yüregine sağlık üstat
Emrullah Akbulat Yorumunuz için teşekkür ederim. Allah'a emanetsiniz..
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve habergebze.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.