Numaratörden sırasını almış ama yine de araya sızmaya çalışıyor. Hastane randevusunu günler öncesinden almış ihtiyar adamın önüne geçerek '' bişi soracam '' diyor ve içeride doktora derdini anlatmaya başlıyor. Öyle bir dejenerasyon, saygısız ortam oluşturuyoruz ki, otobüs - minübüs sırası bir anda karışıyor. '' Lütfen sırayı bozmayalım '' diyeni azarlıyor herkes.
Bu işin doğulusu, batılısı, Karadenizlisi, yahut, İç Anadolulusu diye ayırımı yok. Hepimiz bu curcunanın ortak yolcularıyız. Bişeyler ters gidiyor kardeşim. Delikanlı hırsızlık yaparken yakalanmış. İkinci günü bakıyorsunuz sokakta. '' Yahu, yazıktır; Genç adamdır. Damgalanmasın '' diyorsunuz, yakın akrabası '' abi, bu alışmış. Ailecek bizde bıktık. '' diyor.
Durduk yere, karıştıkları olayda bir kişiyi bıçaklamış. Bakıyorsunun suçlunun yardımcısı genç bir kız. Artık, erkeği - kızı diye de bir ayırımı kalmadı. Suça eğilimin cinsiyet ayırımı da yok. Otuzlu yaşlarda kadın komşusunun beş bileziğini çalmış. Allah'tan evde kamera varmış, yakalanmış. Karakola gidene kadar '' Bana iftira ediyorsunuz '' diye hakaretlerde bulunmuş. Ama karakolda evin içindeki kamera görüntüleri gösterilince susmuş. Enteresan olan, kadının hırsızlık yapması için hiç bir sebebi yok. Ekonomik durumları bileziklerini çaldığı aileden çok daha iyi.Eşi ona arabada almış. Hırsızlığın mazerete garibanlıkta değil yani.
Bunlar sosyal günlük haberler. Bir de sansasyonel haberler haber. İhaleye fesat karıştıran adam şu kadar ihalet almış, almaya da devam ediyor. Akşam haberleri farklı belediyelerdeki vurgunları, itirafları, yargılanmaları ekranlara taşıyorlar. Toplum, Millet o kadar alıştı ki bu tür haberlere artık ilgilerini çekmiyor. Emin olun, hırsızlık yapmayan belediye başkanını, müdürünü yahut ne bileyim bakanı yadırgar olduk.
Son günlerde sokaklara şartlı bırakılan mahkumların insanı ürküten cinayetlerine şahit oluyoruz. Suç işleyip, ifadesi alınıp salınanlara alışmıştık ama cinayet suçlusunun salınıp tekrar suç işlemesi haberleri son günlerin popüler haberleri arasında. Bir dönem '' Rahşan Hanım '' affıyla sokaklar adeta suç makinalarıyla dolmuştu. Şimdi benzer durum yaşanıyor.
Siyasilere bakın bu tür ciddi meselelere değinen, beyanat veren, çözümü şudur diyen yok. Suriyeliler üzerinden propaganda yapanlar gözlerini kulaklarını kapamışlar. İnanın hepsi ikbal peşinde. Halk arasında '' Partiler iş yapacak adamların değil, götürecek adamların işgalinde '' düşüncesi yayılıyor.
Partiler EYT ( Emeklilikte Yaşa Takılanlar ) meselesini kullanıp ülkeyi emekliler cenneti haline getirdiler. O kadar popülist, günü birlik siyaset yapıyorlar ki; Niyet etmişler memlekette emekli olmayan kimse bırakmayacaklar. Bir dönem Kemal Kılıçdaroğlu döneminde iflas eden Sosyal Sigortalar Kurumu'nun ( SSK'nın ) hazin durumunu unuttular. Partiler, geçmişten, yanılgılardan ders çıkarmayan ekiplerce yönetiliyorlar.
Sosyal yaşamı bozan ahlaki erozyonun önü alınacak gibi gözükmüyor. İktidarında, ana muhalefetin, diğer partilerinde derdi başka. Ortak Milli meseleler için bile bir araya gelemiyorlar. Mevzumuza devam edeceğiz. Uzun makalelerin okunmadığının farkındayım. Şimdilik Allah'a emanetsiniz Vesselam..
Bir Şeyler Tersine Gidiyor. Kardeşim, Hırsızın, Hırsızlığın Savunulması Hoş Değil..
Numaratörden sırasını almış ama yine de araya sızmaya çalışıyor. Hastane randevusunu günler öncesinden almış ihtiyar adamın önüne geçerek '' bişi soracam '' diyor ve içeride doktora derdini anlatmaya başlıyor. Öyle bir dejenerasyon, saygısız ortam oluşturuyoruz ki, otobüs - minübüs sırası bir anda karışıyor. '' Lütfen sırayı bozmayalım '' diyeni azarlıyor herkes.
Bu işin doğulusu, batılısı, Karadenizlisi, yahut, İç Anadolulusu diye ayırımı yok. Hepimiz bu curcunanın ortak yolcularıyız. Bişeyler ters gidiyor kardeşim. Delikanlı hırsızlık yaparken yakalanmış. İkinci günü bakıyorsunuz sokakta. '' Yahu, yazıktır; Genç adamdır. Damgalanmasın '' diyorsunuz, yakın akrabası '' abi, bu alışmış. Ailecek bizde bıktık. '' diyor.
Durduk yere, karıştıkları olayda bir kişiyi bıçaklamış. Bakıyorsunun suçlunun yardımcısı genç bir kız. Artık, erkeği - kızı diye de bir ayırımı kalmadı. Suça eğilimin cinsiyet ayırımı da yok. Otuzlu yaşlarda kadın komşusunun beş bileziğini çalmış. Allah'tan evde kamera varmış, yakalanmış. Karakola gidene kadar '' Bana iftira ediyorsunuz '' diye hakaretlerde bulunmuş. Ama karakolda evin içindeki kamera görüntüleri gösterilince susmuş. Enteresan olan, kadının hırsızlık yapması için hiç bir sebebi yok. Ekonomik durumları bileziklerini çaldığı aileden çok daha iyi.Eşi ona arabada almış. Hırsızlığın mazerete garibanlıkta değil yani.
Bunlar sosyal günlük haberler. Bir de sansasyonel haberler haber. İhaleye fesat karıştıran adam şu kadar ihalet almış, almaya da devam ediyor. Akşam haberleri farklı belediyelerdeki vurgunları, itirafları, yargılanmaları ekranlara taşıyorlar. Toplum, Millet o kadar alıştı ki bu tür haberlere artık ilgilerini çekmiyor. Emin olun, hırsızlık yapmayan belediye başkanını, müdürünü yahut ne bileyim bakanı yadırgar olduk.
Son günlerde sokaklara şartlı bırakılan mahkumların insanı ürküten cinayetlerine şahit oluyoruz. Suç işleyip, ifadesi alınıp salınanlara alışmıştık ama cinayet suçlusunun salınıp tekrar suç işlemesi haberleri son günlerin popüler haberleri arasında. Bir dönem '' Rahşan Hanım '' affıyla sokaklar adeta suç makinalarıyla dolmuştu. Şimdi benzer durum yaşanıyor.
Siyasilere bakın bu tür ciddi meselelere değinen, beyanat veren, çözümü şudur diyen yok. Suriyeliler üzerinden propaganda yapanlar gözlerini kulaklarını kapamışlar. İnanın hepsi ikbal peşinde. Halk arasında '' Partiler iş yapacak adamların değil, götürecek adamların işgalinde '' düşüncesi yayılıyor.
Partiler EYT ( Emeklilikte Yaşa Takılanlar ) meselesini kullanıp ülkeyi emekliler cenneti haline getirdiler. O kadar popülist, günü birlik siyaset yapıyorlar ki; Niyet etmişler memlekette emekli olmayan kimse bırakmayacaklar. Bir dönem Kemal Kılıçdaroğlu döneminde iflas eden Sosyal Sigortalar Kurumu'nun ( SSK'nın ) hazin durumunu unuttular. Partiler, geçmişten, yanılgılardan ders çıkarmayan ekiplerce yönetiliyorlar.
Sosyal yaşamı bozan ahlaki erozyonun önü alınacak gibi gözükmüyor. İktidarında, ana muhalefetin, diğer partilerinde derdi başka. Ortak Milli meseleler için bile bir araya gelemiyorlar. Mevzumuza devam edeceğiz. Uzun makalelerin okunmadığının farkındayım. Şimdilik Allah'a emanetsiniz Vesselam..
Ekleme
Tarihi: 26 Ekim 2025 -Pazar
Bir Şeyler Tersine Gidiyor. Kardeşim, Hırsızın, Hırsızlığın Savunulması Hoş Değil..
Yazıya ifade bırak !
Bu yazıya hiç ifade kullanılmamış ilk ifadeyi siz kullanın.
Okuyucu Yorumları
(2)
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.
SİMYACI
(26.10.2025 15:19 -
#1326)
Sayın Abim,
Serzenişte bulunduğunuz bu davranış biçimi kelimenin tam anlamıyla bencillik (egoizm) olsa gerek.
Bencillik (Egoizm), kişinin kendi çıkarlarını, genellikle başkalarının veya genel toplumun çıkarları pahasına, aşırı derecede gözetme eğiliminde olmasıdır.
Bu tutumda, kişi kendi küçük veya büyük menfaatlerini merkeze koyar ve diğer insanların ihtiyaçlarını, duygularını ya da haklarını göz ardı edebilir.
Bencilliğin şiddetine ve gösterilme biçimine göre bu, basit bir düşüncesizlikten, ciddi düzeyde başkalarını sömürmeye kadar değişebilir.
Böylesi karaktersizlik aslında insanlığın toplumsal olarak yaşamaya başlaması ile fark edilir oldu.
Hatttaa!!!
Aynı ailede dahi gözlene bilir.
