Rabbimiz Çevre ile Bizlere Ne Öğretir?" konulu Cuma Hutbesi
Rabbimiz Çevre ile Bizlere Ne Öğretir?" konulu Cuma Hutbesi
Muhterem Müslümanlar! Sahabenin önde gelenlerinden Ebu’d-Derdâ (ra) bir gün fidan dikiyordu. Onu gören biri, bu işin dünya malına düşkünlük anlamına geldiğini zannederek, “Allah Resûlü’nün arkadaşı olduğun halde sen de mi böyle yapıyorsun?” dedi. Bunun üzerine Ebu’d-Derdâ (ra), Peygamber Efendimiz (sas)’in şu hadis-i şerifini ona hatırlattı:
RABBİMİZ ÇEVRE İLE BİZLERE NE ÖĞRETİR?
Muhterem Müslümanlar!
Sahabenin önde gelenlerinden Ebu’d-Derdâ (ra) bir gün fidan dikiyordu. Onu gören biri, bu işin dünya malına düşkünlük anlamına geldiğin i zannederek, “Allah Resûlü’nün arkadaşı olduğun halde sen de m i böyle yapıyorsun?” dedi. Bunun üzerine Ebu’d-Derdâ (ra), Peygamber Efendimiz (sas)’in şu hadis- i şerifin i ona hatırlattı:
"Her kim bir ağaç diker de ondan bir insan yahut Allah’ın yarattığı herhang i bir canlı yerse bu, o kimse için bir sadaka olur." (1)
Aziz Müminler!
Kainat, Allah’ın yoktan var ettiğ i ve bizlere bahşettiğ i bir nimettir. Allah’ın mülkünde ve hâkimiyetinde olan, imar ve ihya sorumluluğunu üzerimize yüklediğ i bir emanettir. Allah’ın varlığını ve birliğin i gösteren bir hakikat kitabıdır. Nitekim Rabbimiz bu gerçeğ i Kur’an-ı Kerim’de şöyle haber vermektedir:
"Gökleri, yer i ve bu ikis i içinde yaydığı canlıları yaratması, Allah’ın varlığının delillerindendir."(2)
Cenabıhak, hassas bir denge ve düzen ile yarattığı kainatın kendisinin eser i olduğunu bizlere öğretmektedir. Hayat bulduğumuz bu alem i ve içindekilerin i yaratanın, yaşatanın ve yönetenin kendis i olduğunu hatırlatmaktadır.
Kıymetl i Müslümanlar!
Çevresine ibret nazarıyla bakan insan, göklerin direksiz durmasında, yeryüzünün yaşamaya elverişl i kılınmasında, kâinatın kusursuz işleyişinde nice hikmetler görecektir. Gökten inen yağmurla hayat bulan topraktan türlü türlü bitkiler yetişmesinde, can dostlarımız hayvanların birbirinden güzel görüntülerinde ve bizlere sundukları sayısız faydalarda nice ibretler bulacaktır.
Değerl i Müminler!
İnsan, kainatı keşfettikçe kendin i keşfeder. Dünyayı tanıdıkça yaratılış gayesin i daha iy i kavrar. Çevresin i anladıkça nereden geldiğin i ve nereye gideceğin i idrak eder. İnsan, suyu hayatın kaynağı olarak bildiğ i kadar, kendisinin de bir damla sudan yaratıldığını düşündüğünde tevazu sahib i olur, kibirden arınır. Evin i güneşin ışığına ve ısısına açtığı gib i gönül hanesin i de İslam’ın çağlar aşan aydınlığına açtığında iyiliğ i dünyaya hakim kılar. Yemyeşil vadilerin, masmav i denizlerin, yıldızlarla bezenmiş göklerin kainatın süsü olduğunu idrak ettiğ i gib i haya ve iffetin de ruhun süsü olduğunu fark ettiğinde güzel ahlakı kuşanır, huzura erer, gerçek mutluluğu elde eder.
Aziz Müslümanlar!
Yüce Rabbimiz Kur’an-ı Kerim’de şöyle buyuruyor: ظَهَرَ الْفَسَادُ فِي الْبَرِّ وَالْبَحْرِ بِمَا كَسَبَتْ اَيْدِي النَّاسِ "İnsanların kend i elleriyle yapıp ettikler i yüzünden karada ve denizde düzen bozuldu." (3) Bu ayet- i kerimede belirtilen hakikat i bugün hepimiz açıkça görüyoruz. Günümüzde yaşanan çevre felaketleri, sorumluluklarımızı ihmal etmemizden kaynaklanıyor. Her gün, bir canlının daha neslinin tükendiğine dair haberler duyuyoruz. Tabiattak i doğal yaşam alanları sadece fotoğraflara konu olacak kadar azalmış durumda. İhmal ve kusurlarımızdan dolayı ormanlar kaybolmaya, topraklar çölleşmeye, su kaynakları yok olmaya başladı. Oysak i çevremizde yer alan her varlık Allah katında değerlidir ve kend i lisan-ı haliyle Allah’ı zikretmektedir.
Yüce Rabbimiz bu hususu bize şöyle haber vermektedir: تُسَبِّحُ لَهُ السَّمٰوَاتُ السَّبْعُ وَالْاَرْضُ وَمَنْ ف۪يهِنَّۜ "Yed i gök, yer ve bunların içinde bulunanlar Allah’ı tesbih ederler." (4) Öyleyse Kıymetl i Müminler! Yaratılan her varlığa Yaratandan ötürü değer verelim. Kainat kitabını, hikmet, tefekkür ve ibretle okuyalım. Kaynaklarımızı ölçülü kullanalım, israf etmeyelim. Yüce Allah’ın âleme koyduğu hassas dengey i gözetelim ve koruyalım. Çevremize karşı sorumluluğumuzu ibadet şuuruyla yerine getirelim. Kâinatın yegane sahibinin Rabbimiz olduğunu, bizim ise emanetç i olduğumuzu aklımızdan çıkarmayalım.
Unutmayalım ki, çevremiz atalarımızdan bize bir miras, bizim de çocuklarımıza bırakacağımız eşsiz bir emanettir.
1 İbn Hanbel, VI, 443.
2 Şûrâ, 42/29.
3 Rûm, 30/41.
4 İsrâ, 17/44.
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.