Yeniden Refah Partisi Genel Başkan Yardımcısı Suat Kılıç; Mavi Vatan parsel parsel paylaşılıyor, farkında mısınız?’
Yeniden Refah Partisi Siyasi İşlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Suat Kılıç, partisinin Genel Başkan Dr. Fatih Erbakan başkanlığında gerçekleştirilen haftalık olağan Merkez Yürütme Kurulu (MYK) toplantısı sonrası basın toplantısında iç ve dış gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
“İnsanca yaşanacak ücret için Yeniden Refah iktidarına ihtiyaç var”Basın mensuplarını selamlayarak konuşmasına başlayan Kılıç, asgari ücret komisyonunun son toplantısını yapacağını hatırlatarak, “Belli olmayan tarih ama belli olan bir şey var. Tüm aylık ve ücretlerin, emeğin karşılığı olan, insanca yaşamanın gereği seviyelere çıkması için Yeniden Refah iktidarına ihtiyaç vardır. Gelir dağılımında adaleti, servet paylaşımında hakkaniyeti gözeten bir yaklaşımla; En düşük emekli maaşı asgari ücrete eşitlenecektir. Asgari ücret açlık sınırına sabitlenecektir. Emekli maaşlarında adaletsizlik ve dengesizlikler giderilecektir. Tüm emeklileri; emeğine, çalışma yılına, prim gün sayısına bakmaksızın, sefalette eşitleyen mevcut maaş sistemi terk edilecektir. Akıldan ve muhakemeden yoksun EYT emekliliğinde, “kademeli emeklilik düzenlemesi” yapılarak, adaletsizliğin önüne mutlaka geçilecektir. Millet erken emekli olsun diye değil; adaletsizlik ortadan kalksın diye, kademeli emeklilik er ya da geç gerçekleşecektir. Staj ve çıraklık mağduriyeti, Devlet ve Adalet kavramları ekseninde yapılacak düzenlemelerle giderilecektir. Kanun teklifimiz Meclis’tedir ve yasalaşmayı beklemektedir.” dedi.
“Gençler umutsuz, hayalsiz ve geleceksiz”Açıklamasında gençlerin yaşadığı sorunlara değinen Kılıç, gençlerin sınav sistemine ve mülakatlara güvenmediğini belirterek şunları söyledi:
“Gençler adalet istiyor. Sınav sonuçlarına inanmıyor. Sorulara güvenmiyor. Mülakatın hakikatin peşinde dolduğunu düşünmüyor. Yandaşların kayırıldığını, yakınların korunup kollandığını, ehliyet ve liyakatin yok sayıldığını düşünüyor. Gençler umutsuz, hayalsiz, hedefsiz, geleceksiz. Gençler işsiz, eşsiz, evsiz. Ne eğitimde ne istihdamda 5 milyon ev genci var. Eğitim yok, iş yok, hedef yok. Bu tablonun sorumlusu iktidar değilse kim?” diye konuştu.
‘Mavi Vatan parsel parsel paylaşılıyor, farkında mısınız?’İsrail ile Mısır arasında imzalanan 35 milyar dolarlık enerji iş birliği anlaşmasına dikkat çeken Kılıç, “Bu anlaşmanın yarısı doğrudan İsrail’e gelir olarak kaydedilecek. İsrail’in Gazze’ye attığı bombaların faturasını Mısır ödüyor. Türkiye’den ses yok” dedi.
Güney Kıbrıs ve Yunanistan’ın İsrail’le yaptığı ticaret ve savunma anlaşmalarına da değinen Kılıç, “Bu arada, Güney Kıbrıs ve Yunanistan da İsrail’le Akdeniz’de ticaret protokolü ve savunma iş birliği anlaşması imzaladı. Türkiye’yi hedef alan bu korkaklar ittifakına, Türkiye’den çıt çıkmadı. Siyonist katil Netanyahu, imparatorluk hatırlatmasıyla, kanlı ve kirli dilini Anadolu’ya uzattı. Türkiye’de tık yok. Trump, Suriye topraklarındaki İsrail işgalini resmen tanıyacağını açıkladı. Ankara’da kimsenin sesi çıkmadı. Vara yoğa basın toplantısı yapan, onlarca mikrofona canlı yayında konuşan iktidar sözcüleri, ne hikmetse bu gelişmeleri kayda değer bulmadı, gündemine almadı, tek cümle kurmadı. Gözümüzün önünde karanlık hesaplar yapılıyor. Mavi Vatan parsel parsel paylaşılıyor, farkında mısınız? Farkında olduğunuz halde konuşmuyorsanız kötü; hiç farkında değilseniz maalesef daha da kötü!” ifadelerini kullandı.
“Kalıcı yaz saati uygulaması yanlıştır”Kalıcı yaz saati uygulamasını da eleştiren Kılıç, “Kalıcı yaz saati uygulaması yanlıştır. İstanbul’da güneşin doğuşu bugün 08.19! Ankara’da 08.01! Çocuklar okula, çalışanlar işe karanlıkta gidiyor. Iğdır’dan bile geçmeyen boylamla saat ayarı yapılmaz. Türkiye’de yaşıyoruz, ama Azerbaycan saat dilimiyle. Bu uygulama, tasarruf değil israftır. Vakitten israftır, nakitten israftır, sıhhatten israftır.
Çünkü karanlıkta evden çıkmak, daha sabah ezanı okunurken serviste olmak insanların psikolojisini bozmaktadır.” dedi.
‘Suça sürüklenen çocuk’ kavramı, artık suç ve ceza ilişkisini tanımlamakta yetersiz kalıyor
Kılıç, çocuk suçlular ile ilgili de şu ifadeleri kullandı:
“Mersin Anamur’da, 12 yaşında çocuk okula pompalı tüfekle geliyor. Okul müdürüne ateş ediyor, ağır yaralıyor. Konya’da, arkadaşının başını taşla ezen 13 yaşındaki çocuk, önce tutuklanıyor, sonra serbest kalıyor. Tutuklu kalması için, başını taşla ezdiği çocuğun ölmesi mi lazımdı? Bu türden “çocuk suçlular”ın sayısı her geçen gün artıyor. “Suça sürüklenen çocuk” kavramı, artık suç ve ceza ilişkisini tanımlamakta yetersiz kalıyor. Çocuk suçlu diye cezaevine gönderilen bu yaşı küçük ama suçu büyükler, cezaevlerindeki çocuk tutuklu ve hükümlülere de şiddet uyguluyor, yaralıyor, darp ediyor, taciz ediyor.”
“Uyuşturucuya başlama yaşı 12’ye düştü”Ülkedeki uyuşturucu sorununa da değinen Kılıç, uyuşturucuya başlama yaşının 12’ye kadar gerilediğini belirterek şöyle konuştu:
“Yapılan saha araştırmalarına göre, Türkiye’de, uyuşturucuya başlama yaşı 12’ye düştü. 2024 yılında 10 milyon olan madde bağımlısı kişi sayısı 2025’te 15 milyona ulaştı. Emniyet Genel Müdürlüğü 2025 verilerine göre, uyuşturucuya bağlı ölümlerde belirgin bir artış var, ve çoğu da 30 yaş altı bireyler, gençler, çocuklar. Son günlerde başlatılan uyuşturucu merkezli operasyonları elbette destekliyoruz. Polis’e, jandarmaya, Narko timlerimize başarılar diliyoruz. Torbacılara yönelik operasyonun baronlara da ulaşmasını bekliyoruz. Sivrisinek mücadelesi önemlidir. Daha da önemlisi baronlara ulaşmak, bataklığı kurutmaktır.”
‘SDG’nin otonomi arayışları iyiniyetli değildir, yeni de değildir’
Konuşmasının sonunda Suriye’deki gelişmelere dikkat çeken Kılıç,
“İktidar içinde yaşanan SDG krizi… Görünen o ki, iktidar ortakları arasında olduğu gibi, Ak Parti içinde de Suriye denklemi konusunda çatışmalar yaşanıyor. SDG’nin, Türkiye aleyhine olmak üzere İsrail’le ilişkiler kurması, Suriye Rejimi’yle imzaladığı 10 Mart mutabakatına rağmen İsrail’i memnun edecek senaryolar peşinde koşması kabul edilemez. Bir ülkede iki ordu olmaz. SDG’nin otonomi arayışları iyiniyetli değildir, yeni de değildir. Aktörler değişmiş ancak film de senaryo da değişmemiştir. Yeniden Refah Partisi olarak, bu kritik ve karmaşık süreçte; sorunların çözümünü teşvik ediyoruz. Tarihten, kültürden, inançtan ve gelenekten beslenen Türk-Kürt kardeşliğinin, bin yıllık sağlam geçmişimizin olduğu gibi, binlerce yıllık güçlü geleceğimizin de güvencesi olduğunu her zeminde ifade ediyoruz.” İfadelerini kullandı.